!

müzik dinlemek insanı aşık eder.eder valla bak eder.öyle müzikler var ki aşıksan tekrar aşık olmak istersin.birşeylerden şikayetçiysen daha fazla şikayetçi oldurabilir ya da ona sevgi duymaya başlatabilir.bu müzik varya hani batı sinemasında kötü bi silah vardır o silahı kötü emeller için kullanmasınlar amacıyla korurlar.ve sonunda her seferinde kötü eller bi dokunuş yapar.müzik bizim o dokunuşu yaptıramayacağımız kadar naif diil mi sizce de.

sizce de korumamız gereken bazı şeyler yok mu.
sizce de dünyaya birkez daha gelme şansımız olsa daha güzel olmaz mı.
ya olsun be ha
-açıktan bi beşlik çalışır doktor bey hadi be-kemal sunal/korkusuz korkak

sizce de bunları korumalı mıyız.benle aynı fikirde olanlar bi zahmet koruyun be kardeşim...

!

vurgu! vurgu insanın yaşamasında mıdır? ben bu insanın bencil yaşama duygusundan nefret ettim.emirler altında insanlar dövmeyi o emretmişti bende suç yok diyerek vicdanını teselli eden ve gerçekten rahatsız olmadan yaşayabilen aynı  canlı türünde bulunduğumdan dolayı iğrendim.insan yaşamak için birinin canını alması gerekiyorsa almadığı hiçbir istisnai durum yok.dünyadaki istisnalar kaideyi bozmaz deyimi bir tek bu durum için istisna değil.vicdanımız bozuk bir terazi ise nasıl olur da yaşanabilir.ancak böyle bir dünya ancak bu platform , bozuk bir terazi için uygun zemin.yoksa her insan aklından bir insanı öldürmeyi geçirdiyse zaten öldürmüş değil midir? bence dünyada ki hiçbir kimseyi hiçbir kimsenin yargılama veya suçlama hakkına sahip olabilemez.çünkü her insanoğlunun cinayet suçu vardır.

...

mutsuzluk insanların elinde olmayan şekillerde yara almasıyla olur.ve aşk tam bu tarife uygundur.hayatında hiç pişman olmamış birini pişman edebilir.ben henüz değilim.ama olmaktan çok korkuyorum.

aşk!!!

tabiri caizse benim için bi yaşamdır.içinde aşk olmayan bi kalp beyhude çarpar.kainattan beklediğiniz o sürpriz kesinlikle yoldadır.ve eminim ki yakındır.öyle ki ancak sizin beklememeniz gerekir ki sürpriz olsun.benim hayatıma bundan 14 ay önce bi sürprizle karşılaştım işte tam da beklemekten vazgeçtiğim anda.öyle bi sürprizdi ki tersim düz elim ayağım oldu ve baktığımda hayatımın her hücresine nüfuz eden o kadın çıkmıştı karşıma.bir anda karım gibi bütün hayatım onunlaymış gibi her nefesim onunmuş gibi hissettim ve hissediyorum...insanı mutlu eden bu...aşkı kalbinde çarptırmak...o kadar ki küçücük bi göz parıltısı için kalbin atıyor..küçücük bi oyun ya boşverin hayatı ya mutlu olmak istiyorsanız aşkı pas geçmeyin..

!!!

hak vermek haksızlık...insan hakları kapsamında olanlar var ve bir de kadın hakları kapsamında olanlar var...kadınları insanlardan ayıran ne olabilir...erkek hakları ayrı değil erkek hakları aslında insan hakları...bu durum şu anda ailemi de kapsıyor ve düşününce kendimde sanki anneme sevgilime haksızlık ettiğim kanısına varıyorum...istemeden ve bilincim dışında beni dünya suçlu hissettirdi...kadının erkekten erkeğin kadından ayrılamaz bir bütünlüğü var...bunu insan nasıl ayırt edebilemez...

beklentiler...

kesinlikle hayatımın bundan sonraki kısmında daha fazla mangal yapcam.cünkü gercekten hayatıma ciddi renk ve tat katıyo.hayat düzenimi dagınık bi bicimle sekillendirmek istiyom.aslına bakılırsa her zaman hayat dolu oldugumu düsünüyom.ve bundan sonrada bu duruşumu korumaya calısşcam.hala hayalim bi karavanda yaşamak.istedigim yerde istedigim zaman istedigim sekilde bulunabilmek istiyorum.vay be tekrardan bakınca ne yazdıgıma gercekten cok zevkli bisseyi hayal etmisim diyorum.artık o kadar hayal ettim ki gerçek olursa sanki baska hayalim yokmus gibi.her fırsatım bu hayalle geciyo.tabii ki var ve bu hayali süsleyen en büyük varlık.sevdigim kadın.o kadın olmasa bu hayalin benim icin bu kadar renkli olması mümkün olmazdı.ayrıca o hayal tablosuna bakınca o tablodaki beni seviyom ama bu yazıyı yazan parmakların sahibi kadar değil.ukalalıktan degil ama hala ümidim var o hayali yasamak icin.umarım cok gec olmaz.ohh be keyiflendim.hayattan hicbisse beklemiyom cünkü cevap vermiyo.hayat denen olguya telefon sapıklıgı yapıp müzik dinletmekten sıkıldım...

!!!

emek..alınteri....bildiğimiz sıradan cümleler ve telkinlerden başka bir de ünlemlerin doldurduğu dünya...
emek"insanın en mutlu ve en mutsuz olma sebebi."